Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler 79'uncu Genel Kurulu'nda dünyaya net mesajlar veren açıklamalarda bulundu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
BM Genel Kurulu'na bugün bir kez daha seslenme fırsatı bulmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Dost ve kardeş Filistin'in temsilcisini hak ettiği yerde görmekten duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Atılan tarihi adımın Filistin'in BM üyeliği adına son dönem olmasını temenni ediyorum. Filistin'i tanımayan diğer devletleri de tarihin doğru tarafında yer alarak Filistin'i tanımaya davet ediyorum.
Buradaki dostlarımın izlediği krizleri biz anbean yaşıyor ve yönetmeye çalışıyoruz. Gerilimin tam kalbindeki ülke lideri olarak sizlere hitap ediyorum.
'BM MİSYONUNU GERÇEKLEŞTİRMEKTE YETERSİZ KALIYOR'
Birileri rahatsız olsa da bugün burada insanlığın ortak kürsüsünde insanlık adına bazı gerçekleri açık açık konuşmak arzusundayım. Şu an çatısı altında bulunduğumuz BM, İkinci Dünya Savaşı sonrası kuruldu. BM'nin kuruluşu ile birlikte küresel istikrara ve adalete dair beklentiler yeniden yeşerdi ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda BM kuruluş misyonunu gerçekleştirmekte yetersiz kalıyor. Dünya 5'den büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere bugünlerde daha fazla ihtiyaç duyuyoruz.
Uluslararası barış ve güvenliği 5 ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğunu görüyoruz.
'UTANMADAN DÜNYAYA BU KÜRSÜDEN MEYDAN OKUDULAR'
7 Ekim'den beri 41 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti. 41 bin can acımasızca hayattan koparıldı. Çoğu çocuk 10 binden fazla Gazzelinin nerede olduğunu kimse bilmiyor. 172 gazeteci öldürüldü. Hayat kurtarmak için 500'ü aşkın sağlık görevlisi öldürüldü. İnsani yardım görevlileri, 210'dan fazla BM personeli öldürüldü. Cami ve kiliseleri vurdular. 130'dan fazla ambulansı vurdular. Utanmadan tüm dünyaya, buradan, bu kürsüden meydan okudular.
İsrail hapishanelerinden sızan görüntüler nasıl bir zulümle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. İsrail'in saldırıları sonucunda Gazze, dünyanın en büyük çocuk ve kadın mezarlığı haline gelmiştir. Bir lokma kuru ekmek, bir tas çorba bulamadığı için yüzlerce Gazze'li çocuk öldürülüyor. Batı'nın savunduğu değerler ölüyor.
'KATLİAM ŞEBEKESİNİ DURDURMAK İÇİN DAHA NEYİ BEKLİYORSUNUZ?'
Ey insan hakları örgütleri Gazze'dekiler insan değil mi? Filistin'deki çocukların okuma, yaşama, sokakta oynama hakkı yok mu? Ey Basın kuruluşları İsrail'in ofisini bastığı kuruluşlar sizin meslektaşınız değil mi?
Ey BM Güvenlik Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme, bu barbarlığa 'dur' demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz?
Ey İsrail'e kayıtsız şartsız destek verenler bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar yaşayacaksınız? Çocuklar ölürken bebekler can verirken uluslararası toplum da çok kötü bir sınav verdi. Bu çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesi.
İsrail yönetimi temel insan haklarını hiçe sayarak bir millete karşı apaçık soykırım uygulamakta.
Ayrıntılar geliyor...