Türkiye, dış politikada çok yönlü bir başarı grafiği çiziyor. Suriye’de yeni yönetimin istikrarına verdiği destek, bölgedeki kaosu önlemede kritik rol oynuyor. Türk Dışişleri, İsrail ile gerilimde sağduyulu bir duruş sergileyerek Suriye’nin yeniden inşası için uluslararası iş birliği çağrısı yaptı. Bakan Fidan, Brüksel’deki NATO toplantılarında, “Türkiye, çatışma değil, barış inşa ediyor” diyerek Ankara’nın arabuluculuk vizyonunu vurguladı.
NATO’da ise Türkiye, hem Ukrayna-Rusya krizinde denge politikasıyla hem de savunma sanayiindeki atılımlarıyla öne çıkıyor. ASELSAN ve TÜBİTAK’ın lazer silahı başarısı, Türkiye’nin NATO’nun teknolojik kapasitesine katkısı övgü topladı. ABD ile savunma sanayii kısıtlamalarını kaldırma görüşmeleri de olumlu ilerliyor; bu, F-16 modernizasyonu ve yeni iş birlikleri için umut vadediyor.
Türk Devletleri Teşkilatı’nda Türkiye’nin liderliği, Orta Asya’daki ekonomik ve kültürel bağları güçlendiriyor. 2024’te 32 milyar doları aşan Türkiye-ABD ticareti ve AB ile yenilenen Gümrük Birliği müzakereleri, ekonomik diplomasinin meyveleri. Uzmanlar, “Türkiye, doğu ve batı arasında köprü kuruyor, herkesle konuşabilen tek ülke!” diyerek bu başarıyı özetledi.
Elbette eleştiriler de var. Bazı yorumcular, Türkiye’nin çok yönlü politikalarının enerji ve zaman gerektirdiğini söylüyor. Ancak uzmanlar, Ankara’nın bu dengeyi koruyarak hem bölgesel hem küresel ölçekte kazanımlar elde ettiğini belirtiyor.
Okuyucularımıza: Türkiye’nin diplomasi hamleleri hakkında ne düşünüyorsun? Ankara’nın barış ve güç dengesindeki rolü hakkında fikirlerin neler? Yorumlarını Haber Yelkeni’nde paylaş!